Probiyotik Nedir?
Probiyotikler sindirim kanalında mikroflora dengesini düzenlemek, patojenik mikroorganizmaların zararlı hale geçmesini ve üremesini önlemek, bu yolla yemden yararlanmayı artırmak amacıyla yem katkı maddesi olarak kullanılan, yararlı mikroorganizmaların kültüründen oluşmuş biyolojik ürünlerdir.
Probiyotiklerin kullanım Alanları
Probiyotikler genel olarak enfeksiyöz barsak hastalıklarına karşı dayanıklılığı artırma, ishali ve alerjiyi azaltma, akyuvar fagositozunu arttırma, tümörü önleme, hayvanlarda taşıma öncesi ve sonrası stresi ortadan kaldırma amacıyla kullanılmaktadır.
Probiyotik uygulamasıyla faydalı barsak florası desteklenerek patojen mikroorganizmaların ve hastalıkların yerleşmesi önlenebilir. Probiyotikler hayvanları taşıma sırasında ortaya çıkan; yüksek ısı, sıkışma, susuzluk gibi stres faktörlerinin etkisi ile oluşan ishal, ülser, verim düşüklüğü ve yemden yararlanmanın düşmesi gibi durumları en aza indirilmesini sağlar.
Probiyotik uygulaması ile yeterli kolostrum alınamaması, kötü beslenme, parazit enfestasyonları, aşılama, kötü hava şartları, enfeksiyonlar gibi stres oluşturan durumlarda stresin oluşturduğu etkileri en aza indirilmeye çalışılmaktadır.
Probiyotikler uzun yıllardan beri hayvan beslemede verim arttırmaya yönelik uygulamalar çerçevesinde kullanılmaktadır. Probiyotikler hayvanlarda sindirim sistemi ile ilgili bazı hastalıkların korunma ve tedavisinde kullanılmaktadır.
Doğal olmaları, hayvana herhangi bir zarar vermemeleri, sindirim kanalından absorbe olmamaları bu konuda antibiyotiklere alternatif olmalarını sağlayan özellikleridir.
Probiyotiklerin oluşturduğu olumlu etkiler şu şekilde de sıralanmaktadır:
- Laktik asit oluşturarak patojen mikroorganizmaların çoğalmalarını engellemek,
- Hidrojen peroksit salgılayarak patojenlerin üremesini sınırlamak,
- Barsak yüzeyine patojenlerden önce tutunup, besin için yarışmak,
- Barsak ortamında hızla çoğalarak patojen mikroorganizmalara yer bırakmamak,
- B grubu vitaminlerin sentezlenmesine katkıda bulunmak,
- Çekici doğal tatları nedeni ile iştahı arttırmak,
- Proteaz, lipaz, proteinaz, sellülaz gibi sindirim enzimleri salgılamak,
- Fermantasyon sırasında, yağ asidi için ön madde olan asetatı sentezlemek.
Ruminantlarda Probiyotiklerin Kullanımı ve Rumene Etkileri
Ruminantlarda, probiyotiklerle patojen mikroorganizmaların barsakta kolonizasyonu engellenirken, yem tüketimi ve alınan besinin sindirilebilirliği arttırılarak, kuru madde tüketiminde, ortalama canlı ağırlık kazancında, süt ve süt yağı üretiminde artış sağladığı bildirilmektedir. Ayrıca metanın karbondioksite dönüşümü sağlanarak enerji kaybı önlenirken, küresel ısınmaya etkisinin de azaltıldığı bildirilmektedir.
Probiyotikler sindirim kanalında mikroflora dengesini düzenlemek, patojenik mikroorganizmaların zararlı hale geçmesini ve üremesini önlemek, bu yolla yemden yararlanmayı artırmak amacıyla yem katkı maddesi olarak kullanılan, yararlı mikroorganizmaların kültüründen oluşmuş biyolojik ürünlerdir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre probiyotikler yeterli miktarlarda alındığında vücuda yararlı olduğu kanıtlanmıştır
Probiyotikler bağırsaktaki yararlı bakterilerin sayılarını arttırıp, zararlıların ise sayılarını azaltarak da etkili olurlar. Bunun dışında bağırsak sisteminde iyi bakterilerin doğal dengesinin korunmasına ve yenilenmesine yardımcı olurlar. Bağırsak sağlığı ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olduklarını gösteren güçlü bilimsel kanıtlar vardır.
Bakteri kelimesi çoğu zaman negatif çağrışım yapsa da, barsak sisteminde bulunan bakterilerin %85’i yararlı bakterilerdir. Sadece barsak florasında bulunan bakteri sayısı yaklaşık 100 trilyon kadardır. Mide ve bağırsak florası içerisinde yararlı bakteriler ile zararlı bakteriler bir denge içinde yaşamak zorundadırlar. Bu denge bozulursa çeşitli hastalıklar görülebilir.
Probiyotikler, kötü bakterilere karşı bir savunma hattı oluştururlar. Bu anlamda probiyotikler bağışıklık sistemimizi desteklerler. Kötü bakterilerin zararlı etkisini kontrol ederler.
Tek bir suş içeren probiyotik destekleri olduğu gibi çeşitli suşların karışımı olan probiyotik destekleri de vardır. Etkinlikleri mide ve bağırsak sistemden geçiş sırasında etkilenmemelerine ve kolonize olabilmelerine bağlıdır.
Bağırsak florasının bozulmasının sonuçları
Probiyotiklerin bağırsak mukozası üzerinde oluşturduğu koruyucu tabakanın ortadan kalkması bağırsak geçirgenliğini artırır. Yeteri kadar sindirilmemiş yem maddeleri ve nötralize edilmemiş toksinler kan dolaşımına geçer. Bağışıklık sistemi yeteri kadar sindirilmemiş protein parçacıklarına karşı aşırı bir şekilde uyarılır. Bu yabancı protein parçacıklarının bazıları vücudun kendi proteinlerine çok benzer. Bağışıklık sistemi aşırı uyarıldığı zaman kendinden olanı yabancıdan ayıramaz. Onu tahrip ederken kendinden olanı da tahrip eder. Bunlara oto immün (öz bağışıklık) hastalıklar denir.
Probiyotiklerin Etki Mekanizmaları
1) Patojen bakterilerin sayılarını azaltmak
a) Antimikrobiyal bileşikler üretmeleri
b)Besin elementleri için rekabet etmeleri
c)Kolonizasyon bölgeleri için rekabet etmeleri
2) Mikrobiyal metabolizmayı değiştirmek
a)Sindirim sistemini teşvik eden enzimlerin üretimi
b)Bağırsak duvarının fonksiyonlarının iyileştirilmesi
3) Bağışıklık sistemini iyileştirmek
a)Antikor düzeyinin artması
b)Makrofaj aktivitesinin artması
Neden Probiyotik Kullanmalıyız?
Probiyotikler genel olarak enfeksiyöz barsak hastalıklarına karşı dayanıklılığı artırma, ishali ve alerjiyi azaltma, akyuvar fagositozunu arttırma, tümörü önleme, hayvanlarda taşıma öncesi ve sonrası stresi ortadan kaldırma amacıyla kullanılmaktadır. (2)
Probiyotik uygulamasıyla faydalı barsak florası desteklenerek patojen mikroorganizmaların ve hastalıkların yerleşmesi önlenebilir. Probiyotikler hayvanları taşıma sırasında ortaya çıkan; yüksek ısı, sıkışma, susuzluk gibi stres faktörlerinin etkisi ile oluşan ishal, ülser, verim düşüklüğü ve yemden yararlanmanın düşmesi gibi durumları en aza indirilmesini sağlar. (2)
Probiyotik uygulaması ile yeterli kolostrum alınamaması, kötü beslenme, parazit enfestasyonları, aşılama, kötü hava şartları, enfeksiyonlar gibi stres oluşturan durumlarda stresin oluşturduğu etkileri en aza indirilmeye çalışılmaktadır. (2)
Probiyotiklerin oluşturduğu olumlu etkiler şu şekilde de sıralanmaktadır.
-Laktik asit oluşturarak patojen mikroorganizmaların çoğalmalarını engellemek,
-Hidrojen peroksit salgılayarak patojenlerin üremesini sınırlamak,
-Barsak yüzeyine patojenlerden önce tutunup, besin için yarışmak,
-Barsak ortamında hızla çoğalarak patojen mikroorganizmalara yer bırakmamak,
-Hayvanlarla simbiyoz yaşayan ve sindirim enzimi salgılayan mikroorganizmalrın çoğalmalarını teşvik etmek,
-B grubu vitaminlerin sentezlenmesine katkıda bulunmak,
-Çekici doğal tatları nedeni ile iştahı arttırmak,
-Proteaz, lipaz, proteinaz, sellülaz gibi sindirim enzimleri salgılamak,
-Toksik amin ve amonyak üreten mikroorganizmaların çoğalmalarını engelleyerek bağırsaklarda amin ve amonyak artışını engellemek,
-Fermantasyon sırasında, yağ asidi için ön madde olan asetatı sentezlemek. (2)
Bağışıklık Sisteminin Desteklenmesi
Bağışıklık sistemi, vücudu hastalıklara karşı koruyan, patojen (bakteri, virüs vb.) ve tümör hücrelerini tanıyıp onları yok eden işleyişlerin tümüdür. Bağışıklık sistemi vücudun savunma sistemi olduğu için desteklenmesi ve güçlendirilmesi, hastalıklara karşı direnç kazanmak en önemli noktadır.
Bağışıklık sisteminin %70 ila 80’i barsaklardadır. Probiyotikler bağışıklık sistemini güçlendirerek barsakların ani ve aşırı tepki vermesini önler ve aynı zamanda bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını ve uyarılmasını sağlar. Probiyotiklerin bir diğer özelliği de optimum savunmayı sağlayacak şekilde mikrobiyotayı ve hücresel düzeyde barsakları korumasıdır.
Atopik Dermatit
Atopik dermatit ülkemizde de giderek artış göstermektedir. Atopik dermatit, kronik seyirli, kaşıntılı bir deri hastalığıdır.
İshal
Yapılan çok sayıda çalışma probiyotik yemkatkıların ishal tedavisinde son derece başarılı olduğunu göstermiştir. Probiyotikler virüs ishallerinde de etkili olmaktadır.
Antibiyotik ishali
Oral antibiyotik kullananlarının yaklaşık %20’sinde barsak florasının bozulmasına bağlı olarak ishal gelişmektedir.
Alerji
Probiyotikler bağırsaklardaki koruyucu mukoza bariyerini güçlendirler; böylece bağırsak geçirgenliğini azaltarak allerjik maddelerin kana geçmesini engellerler
Su Ürünleri Yetiştiriciliğinde Probiyotik ve Prebiyotik Kullanımı
Probiyotik ve prebiyotiklerle ilgili yapılan çalışmaların ışığı altında, bu maddelerin su ürünleri yetiştiriciliğinde kullanımlarının kültürü yapılan balıkların tür ve yaş ayrımı olmaksızın yemden yararlanma, canlı ağırlık kazancı, yaşama oranı ve büyüme performansında artışa, immün sistem üzerinde olumlu etkilere sebep olduğu belirlenmiştir. (3)
Kanatlı Sektöründe Probiyotiklerin Etkinliği ve Geleceği
Son yıllarda probiyotiklerin kullanımı kavramı önceki yıllara göre daha netlik kazanmıştır. Biyoteknolojik araştırmalar sonucu geliştirilen probiyotikler kümes hayvanlarında büyümenin teşvik edilmesi için antibiyotik ve kemoterapotik ajanlara karşı önemli bir alternatiftir. Gelecekte bu kaynaktan daha etkin bir şekilde yararlanılacağı tahmin edilmektedir.
Antibiyotiklerin büyümeyi teşvik edici olarak kanatlı rasyonlarında kullanımın yasaklanması sonucu, kanatlı yemlerinde probiyotikler gibi alternatif yem katkıları maddeleri üzerinde araştırmalar artmıştır. Probiyotikler canlı mikroorganizmalar olup, yemlere katıldıklarında barsakta yaşayan patojen mikroorganizmaları baskılama, faydalı bakterileri artırma ve mikroorganizma kökenli bir kısım toksik salgıları absorbe etme, bazı sindirim enzimlerinin salgılanmasında artış sağlama ve immün sistemi destekleme gibi işlevler görmektedir. Bu sayede probiyotik katkısı ile kanatlılarda büyümede artma, yemden yararlanmada iyileşme ve bağışıklığı geliştirici rol oynamaktadır. Sonuç olarak, gelecekte antibiyotiklerin yerine bazı doğal maddelerin kullanılması kaçınılmazdır ve probiyotikler bu gereksinimi karşılamada artan öneme sahip olabilecektir. (4)
Ruminantlarda Probiyotiklerin Kullanımı ve Rumene Etkileri
Ruminantlarda, probiyotiklerle patojen mikroorganizmaların barsakta kolonizasyonu engellenirken, yem tüketimi ve alınan besinin sindirilebilirliği arttırılarak, kuru madde tüketiminde, ortalama canlı ağırlık kazancında, süt ve süt yağı üretiminde artış sağladığı bildirilmektedir. Ayrıca metanın karbondioksite dönüşümü sağlanarak enerji kaybı önlenirken, küresel ısınmaya etkisinin de azaltıldığı bildirilmektedir.
Probiyotiklerin; yem katkısı, metan inhibitörü ve genç ruminantlarda rumen gelişiminde geliştirici faktör olarak kullanımı antibiyotik kullanımına tercih edilmektedir. Hayvanlarda antibiyotikler, toksik, alerjik, bakteriyel dayanıklılık ve bağırsak florasının baskılanması gibi istenmeyen etkilere sahiptir. Hayvansal gıdalardaki antibiyotik kalıntıları insanlarda da önemli sorunlar oluşturmaktadır.
Probiyotik kullanımıyla, aynı amaçla kullanılan antibiyotiklerin olumsuz etkilerinden kurtulmanın mümkün olabileceği belirtilmektedir. Probiyotiklerin hastalık tedavisinde antibiyotiklere alternatif olarak düşünülmemesi gerektiği ancak bağırsak florasını dengelemek ve rumen fonksiyonlarını geliştirmek için destekleyici olabileceği bildirilmektedir. (2)
(1)-(Kılıç ve ark., 2007). (Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi Journal of Tekirdag Agricultural FacultyKoçyiğit ve Tüzemen 2012 9)
(2)-(Kafkas Üniv. Vet. Med. J. 2005,11(1):93-98 D.Sarıpınar, N.Sulu Ruminantlarda probiyotiklerin kullanımı ve rumene etkileri)
(3)- (Panigrahi ve ark., 2004; Salinas ve ark., 2005; El-Haroun ve ark. 2006; Kumar ve ark. 2006; Bagheri ve ark. 2008). YYÜ TAR BİL DERG (YYU J AGR SCI) 2012, 22(1): 62-68 Gonca ALAK1*, Muhammed ATAMANALP2
(4)- Tavukçuluk Araştırma Dergisi 12 (2): 7-12, 2015 İsmail Ülger1, Selma Büyükkılıç Beyzi1, Mahmut Kaliber1*, Yusuf Konca1
Probiyotikler Hakkında Akademik Araştırmalar
Ruminantlarda Probiyotik Kullanımı
Ruminant Probiyotik-Prebiyotik-Enzim Kullanımı
Ruminant Beside Probiyotik Kullanımı
Kanatlı Probiyotik Kullanımı
Su Ürünleri Probiyotik